Derinkuyu – Kapadokya, Türkiye
Bir labirenti andıran Derinkuyu yeraltı şehrinin tarihi MÖ 8. yy’a uzanıyor. Tarihçiler Derinkuyu’nun Hititler ya da Frigler tarafından kurulduğunu düşünüyor. Derinkuyu’nun keşfedilmesi ise yakın bir geçmişte gerçekleşiyor. 1960’lı yıllara kadar keşfedilmeden kalan şehir, bir inşaat çalışması esnasında, şans eseri ortaya çıkartılıyor.
Derinkuyu yeraltı şehrinin savaş ve işgal dönemlerinde sığınak olarak inşa edildiği düşünülüyor. 18 kattan oluşan Derinkuyu, havalandırma şaftları, kuyular, mutfaklar, okullar, yağ depoları, hamamlar, şaraphane ve 20.000 kişilik bir yaşam alanı ile adeta bağımsız bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Saldırı riskine karşı, şehrin her girişi, tek yönlü olarak yuvarlak taş kapılarla kapatılabiliyor.
Petra, Ürdün
Indiana Jones filmleriyle hafızalara kazanan Petra, güney Ürdün dağlarına yontulmuş kaya mezarları ile dünyanın en ihtişamlı antik yapıları arasında yer alıyor. Tarihin çok eski dönemlerinden bu yana yerleşime açık olan Petra antik kenti, kumtaşı yamaçların göz kamaştırıcı tapınaklara ve mezarlara çevrildiği, günümüzden yaklaşık 2000 yıl önce Nabatlılar döneminde, mimarinin zirvesine ulaşıyor.
Petra’nın en önemli yapısını, 40 metre yüksekliğe ve zarif hatlara sahip Al Khazneh veya “Hazine” cephesi oluşturuyor. Alanın büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 20.000 kişiye ev sahipliği yapmış olabileceği düşünülüyor. MS 7. yüzyılda tamamen terk edilen tarihi kenti Avrupalılar tarafından keşfedilmesi ise 1800’lü yıllarda gerçekleşiyor. Petra kazıları günümüzde hala devam ediyor.
Wieliczka Tuz Madeni, Polonya
“Yeraltı Tuz Katedrali” olarak da bilinen Polonya’nın Wieliczka Tuz Madeni, Krakow’un eteklerinde yer alan büyük bir yer altı odası olarak ziyaretçilerini büyülüyor. Wieliczka’nın tarihi, kaya tuzu bulmak için açıldığı 1200’lü yıllara dayanıyor. Takip eden yıllar boyunca, farklı dönemlerde farklı bölümlerle yavaş yavaş yeraltına yayılan galeri, savaş zamanlarında tünellerin de oyulmasıyla bugünkü halini alıyor.