Dünya mirasları, UNESCO tarafından belirlenen kültürel ve doğal varlıklardan oluşuyor. UNESCO’nun 1972 yılındaki genel konferansında, Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Antlaşması’nı 175’ten fazla ülke imzaladı. Bu ülkelerin korumayı garanti ettikleri anıt ve sit arasından, Dünya Mirası Kıstasları’na uygun bulunanlar listede yer aldığı gibi, imzalanan bu antlaşma sayesinde Dünya Miraslarının gelecek nesillere aktarılması planlanmakta.
İstanbul’un Tarihi Alanları, Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nın yanı sıra 2016’da Ani Antik Kenti de UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edildi. Tüm bu miraslarla beraber Türkiye’de toplam 16 UNESCO Dünya Mirası yer alıyor.
İşte o yerler ve UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edildikleri yıllar!
1- Göreme Milli Parkı ve Kapadokya / Nevşehir (1985)
Kuzeyde Kızılırmak, doğuda Yeşilhisar, güneyde Hasan Dağı ile Melendiz Dağı, batıda Aksaray ve kuzeybatıda Kırşehir ile sınırlanıyor Kapadokya. İnsan izlerinin kalkolitik döneme kadar uzandığı Kapadokya, Erciyes Dağı ve Hasandağ’ın püskürttüğü lavların bin yıllar boyunca erozyona uğramasıyla eşsiz bir görünüm kazandı.Doğal potansiyelinin dışında yöre, Hitit, Pers, Bizans, Selçuklu ve daha bir çok uygarlıktan izler barındırıyor.Göreme Milli Parkı ve Kapadokya, doğal ve kültürel miras olarak 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunuyor.2- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası / Sivas (1985)
Divriği Kalesi’nin güneyindeki tepenin yamacında bulunan külliye yapısı, yörenin Mengücekoğulları’nın yönetimi altında olduğu dönemde inşa edildi.Mengücek hükümdarı Ahmet Şaş ve eşi Turan Melek’in yaptırdığı cami ve darüşşifa, yazıtından anlaşıldığına göre 1228/29’da tamamlandı.İki kubbeli türbeye sahip cami ve ona bitişik hastane, mimarlık tarihinin başyapıtlarında sayılıyor.Yapı mimari özelliklerinin yanı sıra Anadolu’nun geleneksel taş işçiliğinin seçkin bir örneği olması nedeniyle de 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor.3- İstanbul’un Tarihi Alanları (1985)
Avrupa ve Asya arasındaki stratejik konumu ve önemli su yolları üzerinde bulunması İstanbul’u tarih boyunca önemli bir yerleşim yaptı. Kültürel, sanatsal, ekonomik ve siyasi açıdan hep canlı bir merkez olan İstanbul, çağlar boyunca çok sayıda anıtla donatıldı. Kentin merkezini oluşturan Tarihi Yarımada, görkemli geçmişin izlerini özel bir coğrafyada bir araya getirmesiyle önem taşıyor.1985 tarihinde UNESCO Dünya Mirasları listesine 4 bölge olarak dahil edilmiştir. Bunlar; Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camii ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Arkeolojik Park; Süleymaniye Camii ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camii ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve Tarihi Surlar Koruma Alanı’nı içermektedir.Aya IriniAyasofya CamiiSüleymaniye Cami
Küçük Ayasofya CamiiTopkapı SarayıSultanahmet HipodromSüleymaniye CamiiZeyrek Camii4- Hattuşaş / Çorum (1986)
Hitit İmparatorluğu, MÖ 2000’li yıllarda kuruldu ve yüzyıllar boyunca antik dünyanın süper güçleri arasında yer aldı.Hitit kültürünün merkezi başkent Hattuşaş (Hattuşa), günümüzde Çorum’un Boğazkale ilçesi sınırlarında yer alıyor. .Anadolu’nun en önemli arkeolojik varlıklarından Hattuşa, UNESCO Dünya Mirasları listesine 1986 yılında girdi5- Nemrut Dağı /Adıyaman (1987)
Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki Nemrut Dağı, tarihte “Zeus’un göklerdeki tahtına en yakın yer” olarak tanımlanırdı. Yüksekliği 2.206 metreyi bulan Nemrut Dağı, görkemli tümülüsü, dev tanrı heykelleri ve kabartmalarıyla UNESCO Dünya Mirasları listesine 1987’de girdi.6- Hierapolis ve Pamukkale / Denizli (1988)
Denizi il sınırlarında Çaldağı’ndan gelen ve kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu beyaz travertenler, Pamukkale’ye benzersiz görünümünü kazandırıyor. Bu beyaz coğrafyada inşa edilmiş Hierapolis kenti ise geç Helenistik ve erken Hıristiyanlık dönemlerinden kalıntılar içeren önemli bir arkeolojik miras.Pamukkale-Hierapolis, 1988 yılında kültürel ve doğal miras olarak UNESCO Dünya Mirasları arasında alındı.7- Ksantos ve Letoon / Fethiye (1988)
Ksantos (Ksanthos/Arnna) ile Letoon antik kentleri, temsil ettikleri tarihsel değerler ve aralarındaki organik bağ nedeniyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 1988’de birlikte dahil edildi.İki antik kent de, Muğla’nın Fethiye ilçesi sınırlarında kalıyor. Ksantos, antik dönemde Likya’nın başkenti ve bölgenin önemli din ile yönetim merkezlerinden biriydi.Ahşap evleri ve anıtsal yapılarıyla Safranbolu yerleşimi, bir bütün olarak UNESCO Dünya Mirasları arasından yer alıyor.9- Truva Antik Kenti / Çanakkale (1998)
Dünyadaki en ünlü arkeolojik alanlardan Troya Tarihi Milli Parkı, 1998 yılından beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor.Çanakkale’ye bağlı Teyfikiye köyü sınırları içindeki antik kent, il merkezine 30 kilometre mesafede bulunuyor aynı zamanda bunların en önemlisini konu edinen, İzmirli ozan Homerus’un İlyada ve Odesa (Odysseia) destanlarının anayurdu da burasıydı.
10- Selimiye Camii ve Külliyesi / Edirne (2011)
Edirne’yi taçlandıran Selimiye Camii ve Külliyesi, 16’ncı yüzyılda Sultan II. Selim adına yaptırıldı.
Mimar Sinan’ın ustalık eseri olan cami ve külliye, teknik mükemmelliği, boyutları ve estetik değerleriyle dünya mimarlık tarihinin en önemli yapıtlarından biri.İnsan dehasının şaheserlerinden biri olarak kabul edilen eser, UNESCO Dünya Mirasları listesine 2011 yılında girdi.11- Çatalhöyük Neolitik Kenti / Konya (2012)
Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan Çatalhöyük, neolitik döneme ait benzersiz bir yerleşim.Bundan 9000 yıl önce, 10 bin kişinin yaşadığı, insanoğlunun geçmişine ışık tutan çok değerli bir arkeolojik alanÇatalhöyük, 2012’den beri UNESCO Dünya Mirasları listesinde.12- Bursa ve Cumalıkızık (2014)
UNESCO Dünya Mirasları listesine 2014’te giren “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” alanı Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar Külliyesi, Yıldırım Külliyesi, Yeşik Külliye, Muradiye Külliyesi ve Cumalıkızık köyünden oluşuyor.Bursa’nın kentleşme modeli, daha sonra kurulan Osmanlı yerleşimlerine de örnek oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan ve külliyelerle şekillenen Bursa’nın bir ticaret merkezi olarak önemini ise büyük hanlar, bedesten ve çarşılar ortaya koyuyor.13- Pergamon / İzmir (2014)
Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemlerine ait katmanları barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine girdi.Alan Pergamon, Kibele Kutsal Alanı, İlyas Tepe, Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe tümüsleri olmak üzere dokuz bileşenden oluşuyor.
Yöre, kültürel peyzaj değerleri ile birlikte Helenistik ve Roma dönemlerine ait pek çok kalıntı barındırıyor.Özellikle Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait katmanlar üzerinde yayılmış olan Osmanlı dönemine ait birçok cami, han, hamam ve ticari merkezi de bölgenin önemini artırıyor.14- Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri / Diyarbakır (2015)
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı, 2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girdi. Diyarbakır Kalesi, bölgede hüküm süren medeniyetlerin ve kültürlerin izlerini taşıdığı gibi özgünlüğünü, binlerce yıllık tarihsel varlığını da sürdürüyor.Dünya tarihi için önemli bir evrensel miras olma özelliğini koruyor.Diyarbakır Kalesi, Çin Seddi’nden sonraki ikinci en büyük savunma hattı olarak da biliniyor.15- Efes/ İzmir (2015)
UNESCO Dünya Mirası listesine 2015 yılında alınan Efes (Ephesos) Dünya Mirası Alanı Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi, Efes Antik Kenti veMeryem Ana Evi’nden oluşuyor.İzmir il sınırlarındaki Efes, antik dönemin en önemli merkezlerinden biri ve Küçük Menderes Nehri kenarında kurulmuş canlı bir limandı. Günümüzde nehrin taşıdığı alüvyonlar yüzünden kıyıdan birkaç kilometre içeride, Selçuk ilçe merkezinin yakınında bulunuyor.16- Ani Antik Kenti
Kars’ın Arpaçay boyunda bulunan ören yeri Ani Antik Kenti, 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı’ndan Ermeni hükümdarlarının başkentiydi. 11. ve 12. yüzyıla ait bazı İslam mimarisine dair eserler de barındırır.2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan Ani Antik Kenti, 2016 ise Dünya Mirası olarak tescillendi.1001 kilise şehri veya 40 kapılı şehir diye de adlandırılan Ani’nin ilk keşfi 1880’lere uzanan bir yeraltı şehri de vardır. Bu yeraltı şehrinde 823 yapı ve mağara bulunmaktadır.
(http//www.haberturk.com.tr)