Karia uygarlığının haç yeri olan Labranda, dağların üstünde kutsal bir alan olarak kurulmuş.
Antik çağın ünlü tarihçisi Heredot, eserlerinde Labranda’dan övgüyle bahseder.
Anadolu’nun güneybatısında yaşamış olan Karialılar için Labraunda oldukça önemli bir kült merkezidir.
“Çift Baltalı Tanrı” Zeus Labraundos kültünün kökeninin, su kaynağı ve tapınak terasının hemen üzerindeki büyük kayaya dayandığı düşünülüyor.
Mylasa’dan (Milas) başlayan ve “Kutsal Yol” olarak adlandırılan 14 km uzunluğunda ve 8 m genişliğe sahip taş kaplamalı bir yol ile ulaşılan Zeus Labraundos’un kutsal alanındaki en eski buluntular M.Ö. 5. yüzyıla ait.
M.Ö. 4. yüzyılda kente en parlak dönemini yaşatan Karia Satrapı Moussollos (M.Ö. 377-354) ve kardeşi İdrieus (M.Ö.351-344); Labranda’yı bir aile kutsal alanı haline getirip, kutsal alanda her yıl 5 gün süren dinsel bayramların kutlanmasını geleneksel hale getirmişler.
M.Ö. 355 yılında yapılan kutlamalar sırasında bir suikasttan kıl payı kurtulan Moussollos, kentte büyük bir imar faaliyeti başlatmış, Zeus Tapınağı da dahil olmak üzere bir dizi anıtsal yapı yaptırmış.
Helenistik devirde (M.S. 3-1 yüzyıllar) sadece bir çeşme yapısı inşa edilmiş olan kutsal alanda; M.S. 1-2 yüzyıllarda Kuzey Stoa yeniden inşa edilmiş ve 2 hamam yapısı ile birkaç yapı daha eklenmiş.
M.S. 4. yüzyılda, yöre halkının Hıristiyanlığı kabul etmesi ile Doğu Propylon yakınında bir Bizans Kilisesi yapılmış.